Cenâb-ı Hakk, Kur`ân-ı Kerîm'de "وَالَّذِينَ آمَنُواْ وَعَمِلُواْ الصَّالِحَاتِ أُولَئِكَ أَصْحَابُ الْجَنَّةِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ vellezîne âmenû ve 'amilus sâlihâti ülâike ashâbul cenneh, hüm fîhâ hâlidûn" buyuruyor. Yani "Şu kimseler ki îmân ettiler ve sâlih ameller işlediler, yani Allah'ın emirlerini seve seve tuttular ve Allah'ın yasaklarından kaçındılar, işte bunlar cennetin ashâbıdır yani cennet arkadaşlarıdır" buyuruyor. Peki bunlar orada ne kadar kalacaklar? Dünyâda altmış sene yetmiş sene kaldılar, âhiretde de o kadar mı kalacaklar? Hayır, orada ebediyyen kalacaklar. Peki bu nasıl olur? Altmış-yetmiş yıllık kısa bir hâyatın karşılığında nasıl oluyor da ebedî bir hayât veriliyor? Bizim aklımıza göre olsa, altmış sene îmân ile yaşayan, altmış sene ibâdet eden bir kimse cennetde altmış sene kalması lâzım gelir. Halbuki öyle olmuyor. Allah bu kısa hayâtın karşılığında ebedî bir hayât bahşediyor. Neden? Mü'min dünyâda altmış sene değil altmış bin sene de yaşasa yine Allah'a kulluk edecekdi de ondan. Kâfir de, dünyâda altmış sene değil altı yüz bin sene de yaşasa, yine küfründe ısrâr edecek olduğu için cehennemde ebedî kalacakdır.
Sayfalar
▼
8 Mayıs 2018 Salı
Cennet ve Cehennem Niçin Ebedîdir?
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :

Selamun aleyküm. Hayırlı günler. Bendeniz merak ettiğim bir konu var. Belki burada sorması mahzurlu olabilir. Fakat sizden cevap almak istiyorum. Cevabı gördükten sonra yorumu sileceğim veya sizde kaldırabilirsiniz. Kısaca soruyu sorayım. Malum bu bedene devrederek geldik. 4 unsur. Sonra cemadat nebadat vs. Fakat bu dünyada "geri dönüşü" tamamlayamazsak Tabiri caizse "Allah tamamlayana kadar geri gönderiyor." Reenkarnasyon değil bu. Başka bir şey. Fakat Kuran ve hadisle sabit ki cennet ve cehennem "ebedi." Bunu nasıl anlamak lazım? Bunun hikmeti, manası nedir? Eğer lutfedip cevaplarsanız mimnettar olurum. Burası uygun değilse veya ağır gelebilecekse veya başka bir sebepten hakikatını belirtemeyeceksenizde teberrüken bunu da burada belirtirseniz çok mutlu olurum. Cevabınızı bekliyorum, saygılar, hürmetler. Selamun Aleyküm.
YanıtlaSilAleykümselam ve rahmetullah, sorunuzun cevabı yazı var zaten. Allah insana uzun bir ömür veriyor, kelebek gibi, karınca gibi değil insan, 50 sene, 60 sene, 80 sene yaşıyor. Diyelim ki uzun zaman akıllanmadı, gaflet içinde yaşadı senelerce, yine de fırsatı var, ölüm ânında kadar tövbe edebilir. Yok hiç akıllanmıyor, nasihat dinlemiyorsa, ona yüz bin yıl da ömür verilse, faydası yok, yine akıllanmaz o. Mesele bundan ibaretdir.
SilSelamlar.
Tekrar selamlar. Cevabınız için çok teşekkür ederim. Allah razı olsun. Fakat asıl sormak istediğimi ifade edemedim galiba kusuruma bakmayın. Açıkça ifade etmek gerekirse merak ettiğim, cevabını beklediğim mesele "devir" meselesi. Malum devrederek geldik, şu an insan suretindeyiz. Kavsı Uruc denilen dönem.
SilDiyelim bir müslüman bir kamile intisap etmeden sadece şeriate göre yaşamaya çalıştı ve böyle göçtü. Veya bir kamil mürşide intisap etti fakat süluku tamamlayamadı. Yani her halükarda "adam" olamadı. Kamil olamadı. "Aslına dönemedi."
Şimdi erenler diyorlar ki aslına dönene kadar devre devam. Bir aşama da cennet-cehennem. Bendeniz sorduğum ise cennet ve cehennemin ebedi olduğu ayet ve hadisle sabit. Fakat az önce erenlerden arz ettiğim mesele var. Bu durumda bunu nasıl anlamak lazım. Hikmeti nedir? Muzaffer Baba Sultan ve başka mübarek erenlerden dinlediğim, anladığım kadarıyla bunları soruyorum. Ukalalık etmek istemem. Hürmetler, saygılar. Selamun aleyküm.
Kardeşim devir meselesi senin zannettiğin gibi bir şey değil. İnsana tek bir ömür verilmişdir, o ömür bitti mi, geri dönüşü yokdur. Delil istiyorsan Kur`ân'dan yüz tane âyet bulur gösteririm sana. Sôfîlerin bahsettikleri devrin hakîkati şudur. İnsan Allah'dan gelir, yine Allah'a döner. Bu bir devirdir. Birinciye kavs-i nüzûl, ikinciye kavs-i urûc derler. Tıpkı bir dairenin iki yayı gibidir bunlar. Bu dünyâya gelen insan, âlem-i ervahdan nüzûl etmişdir, bedene bürünmüşdür. Burası rûh için esfel-i safilin hükmündedir. Nefsi terbiye ve kalbi tasfiye ederek, rûhu tekrar a'lâ-yı illiyyine yükseltmek lâzımdır. Bu da manevi mirac derler, kavs-i urûc dedikleri budur. Öldükden sonra, devir mevir olmaz. Seyr u sülûk, ilerleme, yükselme adına ne dersen de hepsi hayatla sınırlıdır. Mesele bundan ibâretdir. Selamlar.
SilEyvallah. Minnet ve hürmetlerimi sunarım. Hakk razı olsun.
YanıtlaSil