Mecnûn Leylâ'da Ne Görmüşdü?

Hazret-i Mevlânâ bir sohbetlerinde şöyle buyuruyorlar :

Rivâyete göre, devrin pâdişahı Mecnûn'u huzûruna getirtip ona demiş ki, "Sana ne oldu ki, kendini rezil rüsvâ etdin ve hânümândan geçip harâb oldun? Leyla kim oluyor, onun ne güzelliği var ki? Gel sana öyle güzeller, öyle zarîf dilberler göstereyim de hangisini istersen sana ihsân edeyim".

Dilberleri getirmişler, birer birer Mecnûn'un önünden geçmişler, cilveler yapmışlar. Fakat Mecnûn, başını eğmiş, önüne bakıyormuş. Pâdişah demiş ki, "Ay oğul, kaldır başını da şu güzellere bir bak". Mecnûn demiş ki, "Leylâ'nın aşkı kılıç çekmiş, başımda duruyor, korkuyorum, eğer başımı kaldırırsam, kılıcı başıma vurur".  

Mecnûn, Leylâ'nın aşkında o kadar müstağrak olmuş idi ki, Leylâ'dan gayrısına bakması öldürücü bir kılıç gibiydi. Nihâyet başkalarında da göz, dudak, yanak ve burun vardı. Acaba onda ne görmüşdü ki onunla böyle olmuşdu?