NUTK-İ ŞERÎF
Bahr-ı muhabbetde gavvâs olanlar
Elvân-ı eşyâya nazar-dâr olmaz
Feyz-i muhabbeti kalbde bulanlar
Aslâ mâsivâdan haberdâr olmaz
Bir âdem bulursa derd-mendini
Ârifâne gözler kendi kendini
Eğer fark ederse dilde rengini
Şöhret ü şân ile nâmdâr olmaz
Hubb-i Hudâ metn-i dile dolmasa
Mürg-i hüdâ bâğ-ı güle konmasa
Mâsivâ gülleri kalbde solmasa
Cânın vermeyince yâr şikâr olmaz
Zürra' olan yola tohum eker mi
Kurumuş ağaçda bülbül öter mi
Hakk yapdığı bir binâyı söker mi
Gönül kıran âdem behredâr olmaz
Er olan er kişi öğer mi kendin
Mâldâr olan âdem söyler mi nakdin
Mürşid-i kâmilin dutmayan pendin
Anın da'vâsına i'tibâr olmaz
Müflis olan âdem ganî görünür
Ehl-i servet endâmına bürünür
'Âkıbet mâr gibi yerde sürünür
Bu sıfatlı âdem bahtiyâr olmaz
Lutfiyâ garazkâr olma yamândır
Mürüvvetli insân dâru'l-emândır
Allah'a sığındım bu ne zemândır
Bu cihânda Kur`ân gibi yâr olmaz
Alvarlı Efe Hâce Muhammed Lutfî
Kaddesallahu Sırrahu'l-Âlî

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder