HİKÂYE
NÜKTE
Rüyâ dünyâ hayâtının remzidir. Bu dünyâ ve içindeki nimetler bir rüyâdan ibâretdir. Hocaya rüyâda verilen akçeler de Cenâb-ı Hakk'ın insana verdiği sayısız nimetlerin remzidir. Hoca'ya verilen akçelerin hediye olarak verilmesi, Cenâb-ı Hakk'ın verdiği nimetleri karşılıksız olarak ihsân etmesine remzdir. Hoca'nın verilen akçeleri beğenmeyip fazlasını istemesi, insanın sâhib olduğu nimetlere şükretmeyip hep daha fazlasını istemesine işâretdir. Hoca'nın uyandığında elinin boş olduğunu görerek "dokuza da razıyım" demesi insanın elindeki nimetin kıymetini ancak elinden çıkınca bilmesine işâretdir.
Cenâb-ı Hakk, insana sayısız nimetler ihsân eder. Eğer insan bu nimetlerin kadrini bilir de şükrederse Allah nimetlerini ziyâdeleştirir, kıymetini bilmeyip de nankörlük ederse nimetlerini elinden alır. Nimetin ziyâdeleşmesi nasıl sevinç ve sürûra sebeb oluyorsa nimetin elden çıkması da ızdırâb ve azâba sebebdir. "وَإِذْ تَأَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِن شَكَرْتُمْ لأَزِيدَنَّكُمْ وَلَئِن كَفَرْتُمْ إِنَّ عَذَابِي لَشَدِيدٌ ve iz teezzene rabbüküm le in şekertüm le ezîdennekum ve le in kefertüm inne azâbî le şedîd" âyet-i kerîmesi işte bu hakîkati beyân eder.

Sayenizde İbrahim Suresini tekrar okudum. Blogunuzdan bugünkü kısmetim buymuş. teşekkürler. Allah sizden razı olsun.
YanıtlaSilCümlemizden kardeşim
Sil