Geç Yiğidim Geç

HİKÂYE

Nasreddin Hoca bir gün kabristanda bir köpeğin kabirlerden birine pislediğini görmüş. Köpeğin bu edebsizliğine fenâ halde sinirlenen Hoca orada bulduğu bir sopayı alıp köpeğin üstüne yürümüş. Fakat köpek sopadan hiç korkmadığı gibi Hoca'ya doğru hırlayarak bir de hamle yapmış. Köpeğin kendisini ısıracağından fenâ halde korkan Hoca hemen elindeki sopayı indirerek "Geç yiğidim geç, benim kızgınlığım sana değil" demiş.

NÜKTE

Nefs-i emmâre sâhibi olan kişiler, güçleri kime yeterse onlara bağırır-çağırır, höt-zöt eder, güçlerinin yetmediği, kendilerinden kuvvetli kimselere ise ses çıkarmadıkları gibi onlardan kendilerine bir zarar erişeceği korkusuyla habire onlara yaltaklanıp dururlar. Bu gibi insanlar, kendilerinden yüksek mevkide bulunanların yanında süt dökmüş kedi gibi, kendilerinden aşağı mevkide bulunanların yanında ise kaplan gibi olurlar. Onları birinci halde süt dökmüş kedi gibi görenler, çok mülâyim ve halîm-selîm zannederler ama bu zan çok aldatıcıdır çünkü bu tavırları riyâdır, samîmî değildir. Bunların ne mal oldukları ikinci halde maskeleri düşünce belli olur.

Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol!