Sayfalar

20 Nisan 2018 Cuma

Hangi Mesnevî Şerhini Okumalıyız?

Hazret-i Mevlânâ'nın Mesnevî'si öyle bir eserdir ki,  Kur'ân ve Hadîs hâricinde, dünyâ yüzünde onun kadar okunan, başka dillere tercüme edilen, üzerine dersler yapılan, hattâ bu dersi veren ve adına mesnevîhân denilen kişilerin özel bir icâzetle belirlendiği  başka bir kitap yokdur. Molla Câmi Hazretleri, Mesnevî'nin bu husûsiyyetini Hazret-i Mevlânâ hakkındaki "Nîst Peygamber velî dâred kitâb" yani "Peygamber değil ama kitâbı var" sözüyle pek güzel ifâde etmişdir. 

Mesnevî-i Şerîf'in diğer bir husûsiyyeti de çok şerh edilmiş olmasıdır. Farklı beldelerde, farklı lisanlarda, farklı hacimlerde, farklı seviyelerde yapılan bu şerhlerin sayısı yüzden fazladır. Sadece Türkçe şerhler bile kırkdan fazladır. Bu işde muvaffak olmuş olan şârihler âlimlerden ve âriflerden olup Hazret-i Mevlânâ'ya da ma'nen bağlı olan kimselerdir. Zâten bu vasıfları hâiz olmayan bir kimse Mesnevî-i Şerîf'i lâyıkıyla şerhedemez zîrâ eser başdan sona hakâik-i Kur`âniyyeye dâir işâretlerle, tasavvufî remzlerle ve nasîhatâmiz nüktelerle doludur. İlk okuyuşda çok basit gibi görünen hikâyelerinde bile nice remzler ve nükteler vardır. İşte bu yüzden Mesnevî-i Şerîf'in hangi şerhden okunması gerektiği mühim bir mes'eledir.
Biz burada üç şerhden bahsedeceğiz.

Birincisi, Tâhirü'l Mevlevî Hazretlerinin şerhidir. Tâhirü'l Mevlevî Hazretleri mürşidi Es'ad Dede'den aldığı icâzetle yıllarca halka açık Mesnevî dersleri vermiş, ömrünün sonuna doğru bu dersleri kitap hâline getirmeğe karar vermiş ne var ki 5. cildin yarısına geldiğinde ecel erişmiş, eksik kalan kısmı bilâhare sâdık bendesi Şefik Can Efendi tamamlamışdır. Bu eser, yakın zamanda kaleme alındığı ve şârihin halka açık mesnevî derslerindeki notlarından derlendiği için nisbeten kolay anlaşılır bir metindir. Başlangıç seviyesindekiler için bu şerhi tavsiye edebiliriz

İkincisi, Ahmed Avni Konuk'un şerhidir. Bu eser ilkine göre gerek lisân olarak gerek tasavvufî ıstılahlar bakımından biraz daha ağırdır fakat bir çok eski şerhlerden de istifâde edilerek yazıldığı için muhtevâsı daha zengindir. Ancak ne var ki bu eserden istifâde edebilmek için tasavvufu iyi bilmek ve ıstılâhâtına da vâkıf olmak gerekir. 
Üçüncüsü, İsmâil Ankaravî Hazretlerinin şerhidir ki Mesnevî-i Şerîf'in Türkçe şerhleri içinde en a'lâsı budur. Ne var ki bu büyük eser henüz latin harfleri ile yayınlanmamışdır. Meraklılar kütüphânelerdeki matbu nüshalardan okuyabilirler fakat  lisânı da üslûbu da oldukça ağırdır. Okuyucunun bu eserden istifâde edebilmesi için hem o devrin lisânına hem de tasavvuf ıstılâhına çok iyi vâkıf olması gerekir.

Mesnevî'nin şerhsiz tercümeleri de yapılmışdır fakat bunları okuyarak Mesnevî'yi anlamak mümkün değildir. Bu yüzden bunları okumanızı hiç tavsiye etmem. Fakîr'e göre bu tercümeler içinde en iyi olanı Nahîfî tercümesidir ki manzûm olduğu için büyük bir edebî kıymeti de hâizdir. Bu tercüme bile, anlamak için değil, zevk için okunabilir. 
An Feridûn-ı cihân-ı ma'nevî
Bes büved burhân-ı kadreş Mesnevî
Men çi gûyem vasf-ı an âlicenab
Nist Peygamber velî dâred kitâb
O ma'nâ âleminin sultânının yüce kıymetine delîl olarak Mesnevî yeter. 
O yüce insanı ben nasıl vasfedebilirim ki? Peygamber değildir ama Kitâb'ı vardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder