Hayâtı ve Hâtıralarıyla Seyyid Abdülhakîm Arvâsî

Bu kitabı yeni bitirdim ve o kadar hoşuma gitti ki hissiyâtımı sizlerle de paylaşmak istedim. Büyük bir emek mahsûlü olduğu hemen anlaşılan bu hacimli eserin neredeyse tamâmı hâtıralardan derlenmiş. Elbette Seyyid Abdülhâkîm Efendi Hazretlerinin kendisiyle ilgili anlattıkları da var. Böyle olunca kitap âdetâ canlı bir kitap olmuş. Kitabı sanki bir sohbet dinler gibi okuyorsunuz. 

Büyük insanları tanımanın birkaç yolu vardır. Bunların başında o zâtın sohbetinde bulunmak, dersini dinlemek, onunla vakit geçirmek gelir. Bir insanı tanımanın en iyi yolu budur. Buna imkân yoksa, o zâtın eserlerini okumak ve o zâtı tanıyanların hâtıralarını dinlemek gerekir. Birinci yol kadar kuvvetli olmasa da bu yolla da o zât hakkında bir fikir sâhibi olmak ve kendisinden istifâde etmek mümkündür. Bir başka yol da, o zâta yetişmemiş, onu tanımamış, onun sohbetinde bulunmamış kişilerin araştırma yoluyla topladıkları bilgilerden öğrenmekdir ki bu, en zayıf yoldur. 

Bu kitabın kıymeti de işte buradan geliyor. Zîrâ eser, Seyyid Abdülhakîm Efendi Hazretlerini görmüş, O'na talebe olmuş, O'ndan feyz almış, O'nun sohbetinde ve hizmetinde bulunmuş olan zevâtın anlattıklarıyla yazılmış. Bu sâyede okuyucu da sanki onlarla berâbermiş gibi anlatılanları yaşama ve kendince ders alabilme imkânına sâhib oluyor.

Eserin diğer bir husûsiyyeti böyle büyük bir mürşidin, yemesi, içmesi, oturması, kalkması, âilesiyle münâsebetleri hattâ ihvânıyla birlikte denize girmesi gibi gündelik yaşantısını da kısmen gözler önüne sermiş olmasıdır.

Eserin diğer bir faydası da, Osmanlı'nın son dönemi ile Cumhûriyet'in ilk döneminde memleketimizin ahvâli hakkında bize bir fikir vermesidir. 

Bu zât-ı akdesin kudsiyyetinden ve rûhâniyyetinden istifâde etmek isteyenlere, bu kitabı okumalarını tavsiye ederim.

Kaddesallahu sırrahû ve nefe'anallahu bi şefâatihî.