Uyku, ölümün remzidir. İnsanın gece uyumak için yatağa girmesi, ölünce kabre girmesine işâretdir.İnsanın rahat bir döşeğe girerek uyuması ve sabaha kadar deliksiz bir uyku çekip dinlenmesi, dünyâ hayâtında Rabbini unutmayan, ömrünü ibâdet ve ta'âtle geçiren, elinden geldiği ve gücünün yettiği kadar hayırlı ve yararlı işler yapan, kâmil bir îmân ile can veren, muhlis bir mü'minin kabirdeki istirâhatine ve rahatına işâretdir. Böyle bir kişinin güzel rü'yâlar görmesi de cennetteki makâmını görmesine işâretdir.
Dünyâya meyledip Allah'ı ve Resûlünü unutan, günâh ve ma'siyyet yolunu tutan, kendisini bir takım heves ve vesveselerle avutan, nefsini sefahatle uyutan kimselerin, uykularında kâbuslar görerek kıvranmaları kabirlerinde görecekleri azâba ve cehennemde gidecekleri yerleri görmelerine işâretdir.
İnsanın uyanıp yatakdan kalkması, kıyâmet günü diriltilip kabirden kalkmasına, sabah olunca insanların evlerinden çıkarak gidecekleri yerlere gitmeleri de kıyâmet günü kabirden kalkanların mahşer yerine doğru gitmesine işâretdir."وَهُوَ الَّذِي جَعَلَ لَكُمُ اللَّيْلَ لِبَاسًا وَالنَّوْمَ سُبَاتًا وَجَعَلَ النَّهَارَ نُشُورًا ve hüvellezî ce'ale lekümü'l-leyle libâsen ve'n-nevme sübâten ve ce'ale'n-nehâra nüşûrâ" âyet-i kerîmesindeki "اللَّيْلَ leyl" yani gece bildiğimiz gece ma'nâsına geldiği gibi aynı zamanda ölüme de işâret eder. Âyet-i kerîmedeki "النَّوْمَ nevm" yani uyku bildiğimiz gece uykusu ma'nâsına geldiği gibi kabir uykusuna da işâret eder. Âyet-i kerîmenin sonundaki "وَجَعَلَ النَّهَارَ نُشُورً ve ce'ale'n-nehâra nüşûrâ", bildiğimiz gündüze ve sabah olunca insanların uykularından kalkıp evlerinden çıkarak etrafa dağılmalarına işâret ettiği gibi kıyâmet koptuğunda insanların kabirlerinden kalkarak mahşer yerine doğru yürümelerine de işâret eder.
Efendi Hazretlerinin sık sık hatırlatdıkları gibi, âhiretde ne varsa, bu dünyâda muhakkak bir misâli vardır.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder