Halkı Bırak Hakk'a Yönel

Seyyid Ahmed er-Rıfâî Kuddise Sırruh Hazretleri buyuruyorlar ki :

Bilmiş ol ki, kul, Hakk ile halk arasındadır. Şâyet kul, Hakk'ı bırakıp halka yönelirse, Hakk'dan uzaklaşır. Böylece metrûk, mahrûm ve perîşân olur.  Eğer kul, halkdan ayrılıp Hakk'a yönelirse Allah onu kendine yaklaştırır, kurbiyyetine ulaştırır. Eğer Allah bir kulunu severse, ona öyle hayır ve ihsânda bulunur ki artık o kul, Allah'dan başka bir şeye aslâ iltifat etmez. Eğer böyle bir kul, Hakk'dan gayrı bir şeye iltifat ederse, Allah onu cezâlandırır ve iltifat ettiği şeyi ona vebâl kılar.

Bir şeye iltifat iki türlü olur. Birincisi gözün iltifatı, ikincisi ise kalbin iltifatıdır. Gözün iltifatı, Allahu Teâlâ'nın habîbi Muhammed aleyhissselâma hitâben "لَا تَمُدَّنَّ عَيْنَيْكَ اِلٰى مَا مَتَّعْنَا بِه۪ٓ اَزْوَاجًا مِنْهُمْ lâ temüddenne ayneyke ilâ mâ metta'nâ bihî ezvâcen minhüm/Onlardan bir kısmına verdiğimiz geçici nimetlere hiç bakma" buyurduğu âyetdeki iltifata benzer. Cenâb-ı Hakk, Hazret-i Peygamber'e ismet sıfatı verdiği için, sonra "وَلَوْلَٓا اَنْ ثَبَّتْنَاكَ لَقَدْ كِدْتَ تَرْكَنُ اِلَيْهِمْ شَيْـًٔا قَل۪يلًاۗ Eğer seni sebatkâr kılmasaydık, neredeyse onlara azıcık meyledecekdin" diyerek ona minnet etmiş, daha sonra da kendisinden başkasına iltifatı terkettiği için de "مَا زَاغَ الْبَصَرُ وَمَا طَغٰى mâ zâgal basaru vemâ tagâ /O'nun gözü ne şaşdı ne de aşdı" âyetinde O'nu medh ü senâ etmişdir. Bütün bunlardan sonra da Allahu Teâlâ, "وَلَقَدْ رَاٰهُ نَزْلَةً اُخْرٰىۙ عِنْدَ سِدْرَةِ الْمُنْتَهٰى ve lekad reâhu nezleten uhrâ inde siderete'l-müntehâ /Andolsun ki onu Sidretü'l Müntehâ'nın yanında bir defa daha gördü" âyetinde işâret edildiği gibi arzuladığını görünceye kadar Hazret-i Peygamber'den hicâbı kaldırmışdır. 

Mûsâ aleyhisselâm, "رَبِّ اَرِن۪ٓي اَنْظُرْ اِلَيْكَۜ Rabbi erinî enzur ileyk/ Rabbim bana kendini göster de seni göreyim" deyince, Cenâb-ı Hakk, "قَالَ لَنْ تَرٰين۪ي وَلٰكِنِ انْظُرْ اِلَى الْجَبَلِ kâle len terânî velâkin'inzur ile'l-cebeli/Sen beni göremezsin şu karşıki dağa bak" buyurdu. Bunun ma'nâsı "Benden başkasına bakarsan beni aslâ göremezsin" demekdir.

Âriflerden biri Kabe'yi tavâf ederken ansızın birisi ona seslenince ârifin aklına o tarafa yönelmek geldi. Tam o sırada, hâtifden şöyle bir nidâ geldi, "Bizden başkasına iltifat eden bizden değildir".

Sôfiyye lisânında "halk"dan murâd, cümle mahlûkâtdır yani insanlar da dâhil kâinâtda ne varsa hepsine birden "halk" denir.

İster isen Hudâ'yı

Terk eyle mâsivâyı