Birisi Bayezid-i Bistâmî'nin kafasına âsâsıyla vurmuş, nasıl kuvvetli vurduysa âsâ Hazret'in başında iki parça olmuş. Hazret-i Bayezid-i Bistâmî, o zâta bal göndermiş bir de yeni âsâ göndermiş. Sebebini sormuşlar, "Adamın âsâsı benim yüzümden kırıldı" demiş.
Gene Belh sultânı, sonra gönül sultânı, İbrâhim Edhem de öyle. Bir gün halkı irşâd için, sarayları gösterip, "Siz bunların ma'mûr olduğuna bakmayınız, bunlar yakın zamanda harâb olacak" dedi, sonra kabirleri gösterdi ve "Burayı ma'mur edin" dedi. Oradan birisi, "Bu softalar da her şeye karışıyorlar" diyerek İbrâhim Edhem'e bir tokat attı. Oradakiler, "Yâhu, sen ne yaptın, bu zât pâdişahın babasıdır, eski pâdişâhımızdır" dediler. Adam hemen Hazret'in eline sarılıp, "Aman beni affedin, ben sizi bilemedim" deyince Hazret, "Yok evlâdım sen beni affet. Bana vurduğun vakit senin elin acımışdır, sen bana hakkını helâl et" dedi.
Sen yaparmısın yapamaz mısın, orasını bilmiyorum ben. Biz yalnız anlatıyoruz. Bunları işittiğin vakit, bunları hayâtına tatbîk etmeye çalış. Hemen kötülüğe kötülük yapma. Bir vurana bir vurmak câizdir ama iyi değildir, makbûl değildir. Sabredersen daha hayırlı olur. Kalbinden kînlenirsen onu da çıkarman lâzım, senin için daha hayırlı olur. İkrâm edersen senin için daha da hayırlı olur. Çünkü o senin kardeşin, senin sevdiğini o da seviyor, senin îmân ettiğine o da îmân etmiş, Allah bir demiş, Muhammed hak demiş. Onun hürmetine affet.
İyiliğe iyilik her kişinin kârıdır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder