Sayfalar

15 Ekim 2019 Salı

Nefsin Kâfiri Olmadıkça Hakk'ın Mü'mini Olamazsın

Büyük mürşidlerden Ebû Said Ebu'l Hayr Hazretleri, Sûre-i Bakara'daki, "لَٓا اِكْرَاهَ فِي الدّ۪ينِ قَدْ تَبَيَّنَ الرُّشْدُ مِنَ الْغَيِّۚ فَمَنْ يَكْفُرْ بِالطَّاغُوتِ وَيُؤْمِنْ بِاللّٰهِ فَقَدِ اسْتَمْسَكَ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقٰىۗ لَا انْفِصَامَ لَهَاۜ وَاللّٰهُ سَم۪يعٌ عَل۪يمٌ" âyet-i kerîmesindeki bir inceliğe işâret ederek buyuruyorlar ki :
Hakk Teâlâ, "Kim tâgûtu reddederse" buyuruyor. Herkesin tâgûtu, nefsidir. Nefsin kâfiri olmadıkça Hakk'ın mü'mini olamazsın. Nefsin seni Hakk Teâlâ'dan uzaklaştırır ve "Falan sana kötülük yaptı, filan sana iyilik yaptı" diyerek devamlı sana halkı giden yolu gösterir. Bütün bunlar şirkdir zîrâ halkla olan hiçbir şey yokdur, her şey Hakk'ladır. Bunu böyle bilmek ve böyle ifâde etmek gerek. Bunu böyle söyleyince de bunun üzerinde durmak ve bu istikâmetden şaşmamak gerek. İstikâmet şudur : Bir diyeceksin, artık hiç iki demeyeceksin. Halk ve Hakk, ikilik değil de nedir?
Ne kahrı a'dâdan bil ne lutfu âşinâdan bil
Umûrun Hakk'a tefvîz et Cenâb-ı Kibriyâ'dan bil

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder