Sayfalar

26 Kasım 2019 Salı

Ümmet-i Muhammed'e Duâ Ediyor musun?

Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :
Ümmet-i Muhammed'e duâ ediyor musun? Etmiyorsun. Yalnız kendine duâ ediyorsun. Olmaz! Duâya her elini açtığında "Yâ Rabbi, Ümmet-i Muhammed'den Ramazân-ı Şerîf'in kadr u kıymetini bilmeyenlere orucun kıymetini bildir, namazın ne olduğunu anlamayanlara namazı anlat. Yâ Rabbi, onların kalblerine nûr-i îmân ver. Yâ Rabbi, onları da İslâm'a al" diye duâ edeceksin. Onlar için yalvar ki senin duân kabûl ola. Sen kendin cennete girmeye çalışıyorsun. "Ben gireyim, o ne olursa olsun" diyorsun. Çünkü hep böyle alışmışız. "Ben iyi olayım, herkes kötü olsun", "Ben yiyeyim, o yemesin" Hep böyle.
Efendi Hazretleri her duâsında mutlakâ Ümmet-i Muhammed'e duâ eder ve "Yâ Rabbi, âsî olan ümmet-i Muhammed'i ıslâh eyle. Yâ Rabbi, Ümmet-i Muhammed'e merhamet et, Ümmet-i Muhammed'in müşküllerini hall ü âsân eyle" diye yalvarırlardı.

Kur`ân-ı Kerîm'deki duâlarda da Resûl-i Ekrem Efendimizin talim ettiği duâlarda da hep bu hikmete işâret vardır. Meselâ namazlarda da okuduğumuz "Rabbenâ âtinâ" duâsında, yalnız kendimize duâ etmeyiz, "Bize" ve "Bizi" diyerek cümle ümmete duâ ederiz. Her namazda okuduğumuz Sûre-i Fâtiha'daki "İhdine's-sırâtal müstakîm" âyet-i kerîmesi de aynı hikmete binâen çoğul zamîri ile gelmişdir.


Rabbenâ âtinâ fi'd-dünyâ hasene ve fi'l-âhireti hasene ve kınâ 'azâbe'n-nâr.
Rabbimiz, dünyâ da âhiret de bize iyilik ver, bizi cehennem azâbından koru.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder