Sayfalar

18 Mart 2021 Perşembe

Hakîkat Câmesin Sanma Cihânda Her Beden Giydi

 

NUTK-İ ŞERÎF

Hakîkat câmesin sanma cihânda her beden giydi
Libâs-ı müste'ârı râh-ı Hakk'dan geçen giydi

Libâs-ı 'aşkı her ki sağa sola meyleden giymez
Anı ancak tarîk-i müstakîm üzre giden giydi

Abâ-yı Mustafâ'yı hiç kimse giymedi ammâ
Reh-i 'aşkında terk-i cân eden Veys el-Karen giydi

Açan cân gözlerin ammâ gül-i pîrâhen-i Yûsuf 
Anı ol pîr-i Ken'ân sâhibü'l beytü'l hazen giydi

Cihân-kıymet olan âl-i abâ tâcın nice yıllar
Boyun büküp erenler meclisinde diz çöken giydi

Soyun kesret libâsından eriş "el-fakru fahrî"ye 
Bu fahr-i pür-safâyı câm-ı vahdetden içen giydi

Riyâ-pûşân ne mümkündür 'aşk u sevdâ kisvesin giymek 
Harâbât kûşesine dost deyu postun seren giydi 

Tarîk-i 'aşk içinde hırka-yı tecrîdi ey Hazmî
Cenâb-i Pîr Hüsâmeddîn Uşşâkî Hasen giydi

Şeyh Muhammed Hazmî Uşşâkî
Kuddise Sırruh


LUGATÇE 
ve 
ÎZÂH

Hakîkat : Şerî'at ve Tarîkat yoluyla erişilen yüksek bir mertebe
Câme : Elbise, burada mecâzen erişilen manevî mertebe kasdediliyor
Libâs-ı müsteâr : Ödünç elbise, mecâzen Hakk'ın insana ödünç verdiği sıfatlar
Râh-ı Hakk : Allah yolu
Libâs-ı aşk : Aşk elbisesi, mecâzen Allah aşkına nâil olma lutfuna eren demekdir
Tarîk-i müstakîm : Dosdoğru yol, "sırât-ı müstakîm"in tarîkatdeki karşılığı
Abâ-yı Mustafâ : Resûl-i Ekrem Efendimizin hırkası kasdediliyor
Terk-i cân etmek : Cânını fedâ etmek
Pîrâhen-i Yûsuf : Yûsuf'un gömleği, bu tabir Kur`ân'da bildirilen meşhûr hâdiseye telmihdir...Yûsuf'ûn gömleği ile gözleri onun hasretiyle ağlamakdan kör olan babası Ya'kûb aleyhisselâmın gözleri açılmışdır
Âl-i Abâ : Hamse-i Âl-i Abâ tabiriyle meşhur olan Ehl-i Beyt hazerâtı ki cümle turuk-i aliyye onlara istinâd eder ve feyzyâb olurlar
 Kesret libâsı : Çokluk elbisesi, bu tabirden maksad sôfiyyenin mâsivâ dedikleridir
Fahr-i pür-safâ : Safâ elbisesi, mecâzen mâsivâdan kurtulan sôfînin Allah'a kurbiyyet ederek bulduğu safâ kasdediliyor
El-fakru fahrî : "Fakirlik ile iftihâr ederim" meâlindeki bu hadîs-i şerîfin ma'nâsı sôfiyyenin FAKR ile kasdettikleridir...Yani Allah'dan gayrısından boşalmak ve sırf Allah ile olmak demekdir
Câm-ı vahdet : Vahdet kadehi, mecâzen tevhîd mertebesine ermek demekdir
Riyâ-pûşân : Riyâkârlar, burada gösteriş için kisve-i tarîk giyenlere de bir telmih vardır
Harâbât : Vîrâneler, tekkeler, aşk meclisleri. "Harâbât kûşesine dost deyu postun sermek"den maksad Allah yolunda bulunarak, hâdimü'l-fukarâ olup Allah'ın rızâsını kazanmakdır

NAĞME-İ AŞK


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder