Sayfalar

21 Nisan 2021 Çarşamba

İftarı Hemen Yapmak Sahuru Geciktirmek Lâzımdır

Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri her Ramazan Cuma namazını kıldırdıkdan sonra bir müddet câmide otururlar ve cemaatin sorularına cevâb verirler, müşküllerini hallederler ve bir takım tavsiyelerde bulunurlardı. Bir Ramazan yine bir Cuma namazından sonra cemaatden birisi, "Bazen sahura kalkamıyoruz, kalkamadık diye orucu terk etmiyoruz ama sahur yapmamış oluyoruz, bunun bir mahzûru var mıdır?" diye sorunca Efendi Hazretleri buyurdular ki :

Sahura kalkmazsan sünneti terk etmiş olursun. Zîrâ sahur sünnetdir. Hem de sünnet-i müekkededir yani kavî sünnetdir. Peygamberimiz sahuru hiç bırakmamışdır. Hattâ Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi vesellem, "İftarı tacîl ediniz, sahuru tehîr ediniz" buyurmuşdur. Yani akşam ezanı okundu, top patladı, "şu namazı kılayım da orucu sonra açayım" dersen olmaz, günahkâr olursun. Ezan okundu mu hemen orucunu açacaksın. Önce orucu açacaksın, sonra eğer açlığa dayanma gücün varsa, namazı kılacaksın. Yok, aklın yemekde kalacaksa, huzûrsuz namaz olmaz, önce karnını doyur, sonra namazını kıl. Sahur tehîr edilecek, yani en nihâyete bırakılacak. Bazısı "hemen yiyeyim de yatayım" diyor, o makbûl değil. Azıcık zahmeti var belki ama Resûl'ün sünnetine uymak lâzımdır. Çünkü felâh ondadır.

Efendi Hazretleri sahura kalkmanın ehemmiyeti hakkında buyurdular ki :

Sahura mutlakâ kalkmak lâzım, zîrâ tekidli sünnetdir. Sahur o kadar şereflidir ki, o şerefi ancak şöyle anlatabilirim. Meselâ bir kimse hasta olsa, şerîat ona orucu yemeyi müsâade etse de oruç tutmasa, gene sahura kalkmalı. Bak ne söylüyorum! O kadar ehemmiyetli. Tekidli sünnet. Efendimiz sahuru hiç bırakmamış. Hasta da olsan Efendimizin sünnetine ittibâen sahura kalkacaksın, uykuyu bozacaksın, oturur bir çay içersin, bir su içersin, yatarsın. Ertesi gün orucunu yersin, hastasın çünkü.

Bazı kimseler de sahurda bir şey yemek istemedikleri için sahura kalkmıyorlar. "O saatde canım bir şey çekmiyor, içim almıyor" diyenler oluyor. Doğrudur, olabilir ama bir bardak su, yâhud çay içmek, ya da bir lokma da olsa bir şey yemek de sahur yerine geçer, ille de mükellef bir sofraya oturmak şart değildir. Yani velev ki bir yudum su ile yâhud bir zeytin tânesi ile sahur edilsin, yine sünnet-i seniyyeye riâyet edilmiş olur.

Şunu da söylemeden geçmeyelim, sahurdaki bereket, seher vaktinin bereketidir. Seher vakti, hele de Ramazân-ı Şerîf'deki seher vakti, feyzine ve bereketine nihâyet olmayan bir vakitdir. Zâten sahur kelimesi de seherden gelir.

Ehl-i derdin derdine dermân olur vakt-i seher
Haste-dil 'âkillere Lokmân olur vakt-i seher
www.muzafferozak.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder