Sayfalar

23 Nisan 2021 Cuma

Yirmi Gözlü Mide

Vaktiyle zengin bir zât, büyük bir iftar daveti vermiş. Davetliler arasında oburluğuyla meşhûr bir adam da varmış. Mükellef sofralar kurduran ve çeşit çeşit yemekler hazırlatan hâne sâhibi, iftardan önce o obur adama latîfe yollu sormuş, "Efendim midenizde kaç göz var acaba" demiş. Adam, bu soruyu yemeklerin çeşitliliğine hamlederek, "Tam yirmi göz var efendim" diye cevap vermiş. Top patlamış, yemeğe başlamışlar. Hizmetçiler yemekleri birer birer misafirlerin önüne getirip bırakıyorlar, boşalan sahanları da kaldırıyorlarmış. Adamın önünden her sahan kaldırıldığında hâne sâhibi içinden "bu bir, bu iki, bu üç" diye sayıyormuş. Tatlısı, tuzlusu, ekşisi derken yirmi sahan peşpeşe ikram edilmiş. Meğer ev sâhibi en güzel tatlıyı en geriye bıraktırmış. Yirminci sahandan sonra o tatlıyı getirmişler. Obur misâfir herkesden önce tatlıya el atınca ev sâhibi sormuş, "Canım bunu nereye koyacaksınız, gözlerin hepsi doldu ya" deyince, obur adam, "Efendim, bir de can gözü vardır, bunu oraya atacağım. Uyuşurlarsa ne alâ, uyuşmazlarsa can çıkıp gitsin" demesin mi!

Çok yiyenler anladım insân değil hayvân imiş
Nefsine uyan kişiler câhil ü nâdân imiş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder