Sayfalar

12 Kasım 2024 Salı

Lezzet Düşkünleri

İki türlü insan var, yaşamak için yiyenler ve yemek için yaşayanlar. Yemek için yaşayanlar da bir kaç sınıf. Bir kısmı ne bulursa yiyen oburlar. Bunlar yediklerine pek dikkat etmiyorlar, çok yeme hastalığına tutulmuş bunlar. Sağlıksız besleniyor bunlar, kendi elleriyle kendilerini mahvediyorlar. Bir de yemek seçenler var, onu yemem bunu yemem diyen şımarık insanlar bunlar. Allah'ın nimetini beğenmiyorlar, küstahlık ediyorlar. Cenâb-ı Hakk'ın her nimeti güzel, hepsi lezîz, hepsi nefîs, hepsinde şifâ var. Bir zümre de var ki, bunlar yeme içme işini o kadar abartıyorlar ki, her şeyin en iyisini, en lezzetlisini, en kıymetlisini arıyorlar ve bunun için hiç bir fedâkârlıkdan çekinmiyorlar. Öyle ki yemek içmek için ne paralar harcıyorlar, ne zahmetlere katlanıyorlar. Meselâ bilmem nerenin köftesi yâhud eti meşhûr diye işi gücü bırakıp uzak bir yere gidiyorlar yâhud pahalı bir lokantaya gidiyorlar. Bütün derdleri damak tadı bunların, lezzet düşkünü olmuş, hattâ delisi olmuş bunlar. Bazıları o derece lezzet hastası olmuş ki, alışdıkları dışında hiç bir şeyi yiyemiyorlar. Peyniri bir yerden getirtiyorlar, yağı başka bir yerden, eti aldıkları yer ayrı, sütü aldıkları yer ayrı. Ekmekleri de özel bunların, kahveleri de. Yemekden içmekden büyük keyif alıyorlar, yemekle içmekle mutlu oluyorlar ve kendilerini ayrıcalıklı hissediyorlar, bu hâlleriyle öğünüyolar. Bilmiyorlar ki, aslında acınacak durumdalar, çünkü yemeğe içmeğe mahkûm olmuşlar, lezzete esîr olmuşlar.

Dünyâ tâdı âhiretde acıdır
Âhiret toku bu ilin acıdır

1 yorum:

  1. Cevhersin eğer madendeki cevheri aramakda isen
    Ekmeksin eğer yalnız ekmek derdine düşmüş isen
    Ârifsin eğer bu gizli nükteyi anladı isen
    Neyin peşinden koşuyorsan osun sen

    YanıtlaSil