Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri, "يَوْمَ لَا يَنْفَعُ مَالٌ وَلَا بَنُونَۙ اِلَّا مَنْ اَتَى اللّٰهَ بِقَلْبٍ سَل۪يمٍۜ yevme lâ yenfe'u mâlün velâ benûn illâ men etallahe bi kalbin selîm" âyet-i celîlesini okudukdan sonra buyurdular ki :
Hangi kalbde ki Muhammed Mustafâ'nın muhabbeti vardır, o kalb, kalb-i selîmdir. Yevm-i kıyâmetde o kimseden başka kimse menfaatlenemez. Yevm-i kıyâmetde ne evlâdından, ne kasandan, ne kesenden, ne rütbenden fayda gelir. Belki kasan, kesen, evladın başının belâsı olacakdır. Eğer hakkıyla onlara riâyet etmedinse, eğer rütbeni hakkıyla kullanmadınsa, adl ile iş görmedinse, rüşvetle iş gördünse, rüşvet alıp rüşvet verdirdinse hâlin harâbdır. O rütbe senin başına belâ oldu demekdir. Felâketin büyüğü!
www.muzafferozak.com
Yâ Rabbi, bizleri adl ile iş gören kullarından eyle. Biz âciziz, güçsüzüz. Yalnız sana sığındık Allah'ım. Kalbimizi kalb-i selîm eyle. Bizi sana lâyık kul, Hz. Resûlullah'a lâyık ümmet, Hz. Aşkî'ye lâyık bir yol evlâdı eyle. Bizlere ses kayıtlarından, görüntü kayıtlarından, yazılardan oluşan bu paha biçilmez hazîneyi ulaştıran kıymetli zâtı her iki cihanda azîz ve bahtiyâr eyle Allah'ım. Âmin...
YanıtlaSil