İbretle Nazar Eyle Bu Âleme Ey Gâfil

NUTK-İ ŞERÎF

'İbretle nazar eyle bu 'âleme ey gâfil

Gel Hakk'a sefer eyle ser-menzile ol vâsıl

Bu âleme ibretle bakarsan her şeyin fânî olduğunu anlar, bu hayâtın asıl gâyesinin yegâne bâkî olan Allah'a sefer etmek olduğunu anlarsın. 

Dünyâya yeter daldın gafletde yeter kaldın

Sevdâya gönül saldın bî-fâide bî-hâsıl

Bu dünyâ hayâtı insanı gaflete düşürür, Allah'ı unutturur. Dünyâya rağbet edenler faydasız şeylere bağlanırlar. O gönül verilen şeylerin hiçbiri bir fayda vermediği gibi insanın başına belâ da olur. Yalnız bu dünyâda olsa gene iyi, asıl belâsı âhiretde çıkar onların.

Tut cevher-i îmânı hıfz eyle yürü ânı

Ol 'âşık-ı Rahmânî şimdengerü yan yakıl

Ârif olan îmânın hakîkatine erer ve onun ne kıymetli bir cevher olduğunu bilir. Zîrâ îmân kuru bir bilgi yâhud kabûl değil, marifetullah nûrudur. Onun için îmânını yakîne getirenler, Hakk'a âşık olur, O'nun aşkıyla yanıp yakılır, dünyâyı ve ehl-i dünyâyı görmez olur.

Dünyâ evine geldin fânî idüğün bildin

Sâlih ne 'amel kıldın 'ukbâ içün ey 'âkil

Aklı olan insan dünyâ hayâtının gelip geçici olduğunu bilir de vaktini boşa geçirmez, âhiret için hazırlık yapar. Çünkü dünyâ âhiretin tarlasıdır.

Hakkı Hakk'ı zikreyle en'âmına şükreyle

Ahvâlini fikreyle evvelce tedârik kıl

Öyleyse Cenâb-ı Hakk'ın verdiği sayısız nimetlere şükrederek her an Allah'ı zikretmeli insan ve âhiretdeki hâlini düşünerek buradaki hâline çeki düzen vermeli, ebedî olan hayâta hazırlanmalı, Allah lâyık bir kul olmaya çalışmalı.

İsmâil Hakkı Bursevî

Kuddise Sırruh