Sayfalar

25 Nisan 2025 Cuma

Süleymân Peygamber'in Duâsındaki Hikmet

Malûm ya, Süleymân Peygamber, saltanatının büyüklüğü ve tasarrufunun vüs'ati ile meşhûr olmuşdur. Rüzgara bile emir verir, cinlere dahi hükmederdi o. Kurdu, kuşu onun emrine vermişdi Cenâb-ı Hakk. Vezîri bile kerâmet sâhibiydi onun, Süleyman aleyhisselâm murâd edince Saba melîkesi Belkıs'ın tahtını göz açıp kapayıncaya kadar binlerce kilometre öteden getirmişdi o zât. İşte böyle bir kuvvete ve kudrete mâlik olan Süleyman Nebî, şöyle duâ etmişdi, "قَالَ رَبِّ اغْفِرْ ل۪ي وَهَبْ ل۪ي مُلْكًا لَا يَنْبَغ۪ي لِاَحَدٍ مِنْ بَعْد۪يۚ kâle rabbiğfirlî ve heblî mülken lâ yenbagî li ehadin min ba’dî" yani "Yâ Rabbi, bana öyle bir mülk ver ki, benden sonra kimseye nasîb olmasın" demişdi.

Süleymân aleyhisselâmın bu duâsında gizli bir hikmet vardır. "Benden sonra kimseye böyle bir mülk verme Yâ Rabbi" demesinin hikmeti, dünyâ mülkünün, dünyâ saltanatının insanı azdıran, hak yoldan çıkaran büyük bir fitne olmasındandır. Kuvvet ve kudret sâhibi olup da yoldan çıkmayan, zulme girmeyen pek azdır, hattâ yok gibidir. Makâm, mevki, mal, mülk, zenginlik insanın aklını başından alır, ona akla hayâle gelmedik işler yapdırır. Nefsini ıslâh etmemiş olan bir kimse için bunlar öldürücü bir zehir gibidir. Saltanat, kuvvet, kudret, yalnız sâhibini helâk etse gene iyi. İşin kötüsü, azgınlaşan bir zâlim, bir mütekebbir milyonların felâketine sebeb olur. Nitekim târihde misâlleri çokdur. Firavunlar, Nemrudlar, Hitler, Stalin ve daha niceleri kendilerini helâke götürdükleri gibi milyonları da felâkete sürüklemişlerdir. Dikkat buyurun, bunların hiç birisi Süleymân Peygamber'in sâhib olduğu kuvvet ve kudretin yüzde birine bile sâhib değildi. Ya o kuvvet ve kudretde olsalardı, neler yaparlardı, düşünebiliyor musunuz?

1 yorum:

  1. Bir düşünebilsek, bir tefekkür edebilsek... Aman, Yâ Rabbi...

    YanıtlaSil