Sayfalar

8 Mayıs 2025 Perşembe

Temhîdât - Aynülkudât Hemedânî


Aynülkudât Hemedânî Hazretleri, 6. hicrî/11. milâdî asrın büyüklerindendir. Kendisi hem ârif-i billah bir velî, hem de allâme tabîr edilen büyük âlimlerdendir. Tasavvuf yolunda feyzini büyük velî Ahmed Gazalî Hazretlerinden almışdır. Başka âriflerinden de istifâde etmişdir ama seyr u sülûkünü bu zât-ı akdesin taht-ı terbiyesinde ikmâl etmiş ve o da mürşidi gibi mürşid-i kâmil olmuşdur. Hem de çok genç bir yaşda. Bu eserinde mürşidinin tesiri çok açıkdır, onun Sevânihü'l-Uşşâk'ını andırır. 

Temhîdat, onun sâlikleri irşâd maksadıyla kaleme aldığı bir eserdir. Aslı Farsça'dır. Eser mektûb tarzında kaleme alınmışdır, müellif çok yerde muhâtabıyla konuşuyormuş hissi verir. Her mesele âyet ve hadîslerle îzâh edilmiş, yeri geldiğinden büyük sôfîlerin sözleri de nakledilmişdir. 

Hazret, seyr u sülûk ehli için hakîkat yolunda dört esas olduğunu söyler. Bunlar Kur`ân, Sünnet, kalb ve mürşiddir. Hakîkat yolunda yürüyenlerin zâhirpresetlikden uzaklaşması gerekdiğini ve bu yolda aklın ötesine geçmesinin şart olduğunu söyler. Zîrâ akıl, Kur`ân'ın ve Sünnet'in hakîkatini idrâk etmekden âcizdir. Kur`ân'ın hakîkatini bilenler, Resûl-i Ekrem'in verâsetine sâhib olanlar âriflerdir, velîlerdir, kâmil mürşidlerdir. Onun için her sâlikin ârif-i billah bir mürşide ihtiyâcı vardır. Kalbin ehemmiyyeti de burada ortaya çıkar. Zîrâ Allah'a giden yolda pâk bir gönül lâzımdır. O da ancak kâmil bir mürşidde olur. Mürşid, rehberdir, yola rehbersiz gidilmez. 

Eser on bölümden müteşekkildir. her bölüm tasavvufî bir meseleyi îzâh etmek üzere yazılmışdır. Sizlere daha iyi bir fikir verebilmek için bölüm başlıklarını kaydediyorum :
  • Mükteseb ilim ile ledünnî ilim arasındaki fark
  • Allah yolunda sülûkün şartları
  • İnsanların üç çeşit fıtrat üzere yaradılması
  • Nefsini bilenin Rabbini bilmesi
  • İslâm'ın beş rüknünün açıklanması
  • Aşkın hakîkati ve hâlleri
  • Rûhun ve kalbin hakîkati
  • Kur`ân'ın sırları ve insanın yaradılışının hikmeti
  • Îmânın ve küfrün hakîkati
  • Yerin ve göğün hakîkati
Eserin muhtevâsı ve müellifin uslûbu hakkında daha iyi bir fikir edinebilmeniz için daha önce burada yayınladığım bazı kısımların bağlantılarını kaydediyorum :
Bu vesîle ile, tarîkat taassubu hakkında bir çift kelâm edeceğim. Bugün maalesef tasavvuf deyince tarîkat anlayan, tarîkat yoksa tasavvuf da yok zanneden pek çok câhil var. Bunlara bendeniz tarîkat mutaassıbı diyorum. Tarîkat müessesesini körün değneğini bellediği gibi bellemiş bunlar. Dikkat ederseniz, müellif de onun mürşidi de, tarîkatların henüz teşekkül etmediği bir devirde yetişmişdir. Onlar gibi sayısız mürşidler ve sâlikler vardır. Ne Kâdirîlik vardı o zaman, ne Nakşîlik, ne Halvetîlikden eser vardı, ne Mevlevîlikden. Demek ki seyr u sülûk için tarîkat müessesesi şart değildir. Kâmil bir mürşid, kâfîdir.

Eserin en titiz neşri İran'dan Afif Useyrân tarafından yapılmışdır. Dergâh Yayınları tarafından yayınlanan Türkçe tercümesinde bu neşir esas alınmışdır.

4 yorum:

  1. Kaddesallahu Sırrahu'l-Âlî...

    YanıtlaSil
  2. Kitabı aldım.Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  3. "Allah'ım bana bir Evliyânı gönder"diye duâ etmiştim.Hemedânî Hazretlerini gönderdi.Kitabının girişinde bahsettiği gâib muhâtablardan biri de biz oluruz İnşâllah.Teşekkür ediyorum.

    YanıtlaSil
  4. Bu kitap daha başındayım beni allak bullak etti.Bu iyi bir şey mi?

    YanıtlaSil