Sayfalar

18 Ekim 2025 Cumartesi

Baba Parası

Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :

Bir adamın çocuğu var, hayırsızmış. Babası para veriyor, çocuk harcıyor. Babası para veriyor, çocuk harcıyor filan. Meselâ günde üç lira beş lira bir tahsîsât yapmış evlâdına, böyle veriyor. Bir müddet sonra babasına söyleyemiyor, eski devirde bu hâdise, annesine söylüyor. "Anne, babam biraz parayı artırsın, yetişmiyor bana" diyor. Çünkü pahalı yerlere gitmeye başlamış. Babasına söylemiş annesi, "Hayır artırmam" demiş. "Vermezse ben de onun evlâdı olmam" demiş. Mücâdele başlamış. "Anne, sen ondan ayrıl ben sana bakarım" demiş. Kadın demiş, "Nasıl bırakayım babanı evlâdım! Senin velînimetin, senin sebeb-i hayâtın o. Sonra bugüne kadar bize bakdı o, iffetimizi ırzımızı o korudu bizim". "Ama bana para vermiyor" demiş çocuk. "Ben sana vereyim" demiş, annesinden para almış. Anne merhametli çünkü. Gene sefâhate gitmiş. Adam farketmiş, çağırmış karısını, "Bir daha işitirsem oğlana para verdiğini, sana da vermem parayı ve seni boşarım" demiş, "Vermeyeceksin!". Oğlan mırıldanıyor filan, en sonunda babası çağırmış, "Gel bakayım buraya, git bana bugün beş lira para", yâhud beş kuruş yâhud yüz para, o devirde neyse, bugün için söyleyeyim, "beş lira, on lira bana getir, sana istediğin yevmiyeyi vereceğim. Nereden ama? Çalışıp getireceksin o parayı bana. Komşudan ödünç istemeyeceksin. "Peki" demiş çocuk, dışarı çıkmış. Bakmış bir ihtiyar adamın elinde bir bavul, dinlene dinlene gidiyor. "Efendi amca" demiş "nereye gidiyorsun?". "Köprü'ye" demiş adam. "Müsâade eder misin taşıyayım senin bavulunu?". "Hay hay evlâdım" demiş, "ben de hammal arıyordum zâten" demiş, "Hay Allah senden râzı olsun" demiş. Çocuk omuzlamış bavulu, ihtiyar adamla beraber Köprü'ye götürmüşler, bavulu koymuşlar vapura. Adam da çıkarmış kendisine beş lira yâhud on lira bir para vermiş. Almış parayı götürmüş babasına, "İşte" demiş, "baba, alnımın teriyle kazandım. Yemîn ederim ki kimseden istemedim, çalışdım, hammallık yapdım, bu parayı getirdim" demiş. "Âferin evlâdım" demiş babası, almış parayı, soba yanıyormuş, açmış sobanın kapağını, içeriye parayı atmış. "Ne yapıyorsun baba!" demiş, "benim kazandığım parayı". "Ulan kerata!" demiş, "hep benim verdiğim paraları sen böyle isrâf etdin, ne olmuş yani". "Ama ben terledim kazandım". "Yaaa! Gördün ya işte, ben verdiğim vakitde, terlemediğin için parayı istediğin gibi isrâf ediyordun". Bavulu taşıyınca, paraya kıyamamış. Acaba anlatabildim mi, ne demek istediğimi? Ekseri sefîh olan kişiler, harâmdan kazanan kişilerdir. Onun için helâldan kazanıp helâla sarf edenler, onlar ehl-i cennetdirler. 
www.muzafferozak.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder