Şeyh Sadi hazretleri diyor ki :
Şöyle bir hikâye işitdim. Dicle'nin kenarında bir kuru kafa, bir âbide şöyle hitâb etmiş : "Ben fermân yürüten ve emirler veren bir hükümdardım, başımda büyüklük tâcı vardı. Felek bana yardım etdi, nusret arkadaşım oldu. Devlet gücü ile Irak iklîmini zabt etdim, az geldi, Kirman vilâyetine de göz dikdim. Fakat Kirman'ı alamadan kirman başımı yedi. Kulağından gaflet pamuğunu çıkar ki benim gibi ölmüş, çürümüş bir kafanın nasihatı kulağına girsin".
Burada şöyle bir nükte var. Kirman İran'ın güneydoğusunda bir eyâlet olup aynı zamanda Farsçada toprak kurtları manâsına geliyor. Yani hükümdar dünyâ hırsıyla Irak'dan sonra Kirman'ı da topraklarıma katayım derken, toprak kurtlarına yem olduğunu söylüyor.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder