Kolay para makbûl değildir. Alın teriyle, el emeğiyle, cehd ile, sa'y u gayretle kazanılan para makbûldür. Sebeb-i hikmeti şudur. Meşakkat çekmeden para kazanan kimse, üstün vasıflara sâhib olamaz. Meselâ çalışkanlığı, cömertliği, fedâkârlığı, sabrı öğrenemez o kimse. Cömert olabilmek için zahmetlere katlanarak kazandığından başkaları için harcamak lâzımdır. Baba parasını yâhud havadan gelen bir parayı saçıp savurmak cömertlik değildir, mübezzirlikdir. Allah mübezzirleri sevmez, onlar hakkında "اِنَّ الْمُبَذِّر۪ينَ كَانُٓوا اِخْوَانَ الشَّيَاط۪ينِۜ" buyurmuşdur.
Kumarın yasaklanmasının bir hikmeti de budur. Kezâ kısa yoldan köşeyi dönmek için kullanılan vâsıtalar, ki bugün çok revaçdadır, insana para kazandırsa da ahlâkını bozar, tembelliğe, sefâhete, kötülüğe, kendini beğenmişliğe sevkeder. Üstelik bunlar insanların tamahkârlığından istifâde etmek isteyen bir takım kurnazların îcâdı olduğu için çoğu kimse bu işlerden para kazanamaz, bilakis para kaybeder. Borsayla, bitcoinlerle, forexle zengin olma hayâlleri kuran pek çok kimse, kazanmak şöyle dursun, her şeyini kaybetmişdir, âilesi dağılan, hattâ intihar edenler bile vardır.
Öyleyse insan, kazancı az da olsa kendi elinin emeği ve alnının teri ile geçinmelidir, ne kimseye muhtâc olmalı, el açmalı, ne de başkasının zararından bir menfaat elde etmelidir. Bir başkası, kaybetdikleri içi âh ederken, onun parasını yiyen kimse rahat edemez, kazandığı paradan hayır göremez, mutlakâ bir belâya uğrar. Zîrâ kâinât, vahdet üzerine kurulmuşdur.
Allah bizi alın teriyle helalinden kazanıp, ihlasla sadaka verenlerden eylesin, amin.
YanıtlaSil