Sayfalar

15 Kasım 2025 Cumartesi

Dünyâyı Kim İdâre Ediyor?


Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :
Maddî âlemdeki bulunan her kumandanın maneviyyatda bir dayanağı vardır onun. Velev ki kâfir ola. Velev ki zâlim ola. Halk nasıl olursa mülûk öyle olur. Hadîs-i kudsîde var ya, "Siz mülûke sebbetmeyin. Çünkü kalbler Allahu Teâlâ'nın yed-i kudretindedir, siz nasıl olursanız, sizi idâre edenler öyle olur" diyor. 
Meselâ Cengiz geldiği vakitde Bağdad'a, yapdıkları ezâ cefâ ayyûku aşdı. Sonra şikâyet etdiler. Dedi, "Gidin Süheyl Tüsterî'ye söyleyin, Dicle'nin karşısında bir çadır var, oraya seslenin, artık yeter deyin. O da "Peki" dedi "hay hay". Sabahleyin Cengiz'in ordusundan kimse yok. Bırakır mı Cengiz Bağdad'ı. Çekildi gitdi. 
Timurlenk de öyle. Geldi Âl-i Osmân'ı yıkdı. Çıkdı gitdi. Bir ateş tûfânı gibi. Taht-ı zabtına geçmiş, bırakır mı Osmanlı topraklarını. Çıkdı gitdi. Onda da öyle. Emir Sultan'a söylediler. Dedi ki, "Onun ordusunda bir kör nalbant var" dedi, "bir gözü kördür" dedi, "ona gidin söyleyin, benden selâm söyleyin, artık yeter, çıkıp gitsinler" dedi Emir Sultan. Şeyh'e îmân eden dervîşânı dediler ki, "Gidip söyleyeylim". Diğerleri dediler ki, "Yâhu kör nalbant kim, Timurlenk kim, öyle şey mi olur" dediler, "saçmalıyor efendi gâliba" dediler. Sonra bir kısmı dediler ki, "Biz gidip söyleyeceğiz" dediler. Gidip söylediler, buldular kör nalbantı. "Hay hay, bâşüstüne, emrederler" dedi. Sabahleyin bir tâne asker yok, ordu çekdi gitdi. 
Emirledir başdan aşağı. Manevî emirledir. Hattâ bunu şey bile söyledi. Nedir o? Çıkartmayı yapan zât Amerikalı? Eisenhower gâliba. Ankara'ya geldiği vakitde, dedi ki, "Biz çıkartmayı yapacağımız vakitde, rüyâ ile hareket etdim ben" dedi. "Rüyâmda şöyle bir zât geldi, şu kıyâfetde bir adam", gazetelerde var, şu saatde yapacaksın çıkartmayı dedi, ben o saate tehir etdim. Eğer çıkartsaydım benim dediğim saatde", bir fırtına kopmuş, "asker karaya çıkamazdı" dedi. Öyle söyledi. 

Birisi, "Efendim, bu emirler kazâ ve kadere uygun oluyor yoksa değişebiliyor mu bazen?" diye sorunca Efendi Hazretleri, "Değişmesi de kaderdendir onun. O da kaderdendir" buyurdular. 

Birisi, "Sakıncası yoksa Mustafa Kemal de bu harekâtı yaparken bir emirle mi hareket etdi?" diye sorunca Efendi Hazretleri buyurdular ki :

Tabii, elbet. Bazen insan yapdığını bilmez, yapdırırlar. Âlet olarak kullanırlar. kepçe ile çorba verildiği vakitde, bir tasın içerisine, kepçe mi çorbayı verir, yoksa kepçeyi tutan bir kol mu vardır? Bazı insanlar kepçe vaziyetindedir. O kol onu öyle kullanır. Nereye kullanacaksa. Kur`ân'da Cenâb-ı Hakk buyuruyor ki, "Bir varaka dahi benim iznim olmadan oynamaz" deyince, kim kendi kendisine bir şey yapabilir. Bitdi o kadar. 
www.muzafferozak.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder