Enbiyânın Serveri Sensin Yâ Resûlallah

SERVER-İ ENBİYÂ

Enbiyânın serveri sensin yâ Resûlallah

Evliyânın rehberi sensin yâ Resûlallah

Nûrun evveldir zâhir ba'sin sonra olsa da

Kâinatın mihveri sensin yâ Resûlallah

Sen nebî idin el-hak Âdem vücûd bulmadan

Nebîlerin önderi sensin yâ Resûlallah

Mühr ü hâtem sendedir ey Resûl-i müctebâ

Mürselînin enveri sensin yâ Resûlallah

Ay ve güneş nûrunu almakdadır vechinden

Nûr-i Hakk'ın gevheri sensin yâ Resûlallah

"Kâbe kavseyn" sırrına ermedi hiç bir nebî

"Ev ednâ"nın enderi sensin yâ Resûlallah

Hakk cemâlin gösterdi açıp dîdârın sana

Mahlûkâtın cevheri sensin yâ Resûlallah

Rabbin melekleriyle salât ü selâm eder

Arş ü Kürsî minberi sensin yâ Resûlallah

Kur'ân senin mu'cizen ey Habîb-i Kibriyâ

Hakk yolunun münceri sensin yâ Resûlallah

AŞKÎ kulun pür-hatâ olmuş sana mübtelâ

Rahm ü şefkat-perveri sensin yâ Resûlallah

Es-Seyyid Eş-Şeyh 
Muzafferüddîn Aşkiyyü'l-Cerrâhiyyü'l-Halvetî

LUGATÇE

Enbiyâ : Peygamberler

Server : Baş, önder

Evliyâ : Allah dostları

Zâhir : Âşikâr

Ba's : Dünyaya geliş

Mihver : Eksen

El-hak : Muhakkak

Vücûd bulmak : Yaradılmak

Hatem : Mühür, damga

Mürselîn : Resûller, peygamberler

Enver : En nûrlu

Vech : Yüz, çehre

Gevher : Cevher

Kâbe Kavseyn  : Mi'râc-ı Nebî hakkında Sûre-i Necm'deki âyete bakınız

Ev Ednâ : Mi'râc-ı Nebî hakkında Sûre-i Necm'deki âyete bakınız

Dîdâr : Yüz, cemâl

Mahlûkât : Yaradılmışlar

Müncer : Varılacak yer

Mübtelâ : Âşık, turkun

Rahm ü şefkat-perver : Merhamet ve şefkat eden

NAĞME-İ AŞK