Okuma yazma bilmeyen, hocaya, mektebe gitmeyen, ilim tahsîl etmeyen kimselere "ümmî" denir. Resûl-i Ekrem Efendimiz de ümmîdir ancak O'nun ümmîliği diğer insanların ümmîliğine benzemez. Muzaffer Efendi Hazretleri, Resûl-i Ekrem Efendimizin ümmîliği husûsunda buyurdular ki :
İlim, içi mücevher dolu bir kasanın anahtarına benzer. Okumak ve öğrenmek yani ilim tahsîl etmek o kasanın anahtarını elde etmek için yapılan çalışmalardır. Resûl-i Ekrem Efendimiz zâten cevâhire mâlikdir zîrâ O, Allah mektebinde okumuşdur. Peygamberin hocası Allah sübhânehû ve teâlâ olduğu için kullardan öğrenmeye ihtiyâcı olmamışdır.Efendi Hazretleri, sıradan insanlar için bir eksiklik kabûl edilen ümmîliğin Resûl-i Ekrem Efendimizin bir mu'cizesi olduğunu şöyle beyân ederlerdi :
Resûl-i Ekrem Efendimizin mu'cizelerinden biri de şudur ki, hiç okumadığı yazmadığı, hocaya, mektebe gitmediği halde, kendisine nâzil olan Kur`ân-ı Kerîm, muhâsımlarını âciz bırakmışdır. Aradan 1400 yıl geçmiş, bunca senedir o kadar uğraşmalarına rağmen Kur`ân-ı Kerîm'de bir tek tenâkuz bulamamışlardır. Kur`ân'ın en kısa sûrelerinden birinin dahî mislini getirememişlerdir.Resûl-i Ekrem Efendimizin bu sıfatı, Sûre-i A'râf'ın 157 ve 158. âyetlerinde saraheten zikredilmekdedir :
الَّذِينَ يَتَّبِعُونَ الرَّسُولَ النَّبِيَّ الأُمِّيَّ الَّذِي يَجِدُونَهُ مَكْتُوبًا عِندَهُمْ فِي التَّوْرَاةِ وَالإِنْجِيلِ يَأْمُرُهُم بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَاهُمْ عَنِ الْمُنكَرِ وَيُحِلُّ لَهُمُ الطَّيِّبَاتِ وَيُحَرِّمُ عَلَيْهِمُ الْخَبَآئِثَ وَيَضَعُ عَنْهُمْ إِصْرَهُمْ وَالأَغْلاَلَ الَّتِي كَانَتْ عَلَيْهِمْ فَالَّذِينَ آمَنُواْ بِهِ وَعَزَّرُوهُ وَنَصَرُوهُ وَاتَّبَعُواْ النُّورَ الَّذِيَ أُنزِلَ مَعَهُ أُوْلَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ * قُلْ يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنِّي رَسُولُ اللّهِ إِلَيْكُمْ جَمِيعًا الَّذِي لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ لا إِلَهَ إِلاَّ هُوَ يُحْيِي وَيُمِيتُ فَآمِنُواْ بِاللّهِ وَرَسُولِهِ النَّبِيِّ الأُمِّيِّ الَّذِي يُؤْمِنُ بِاللّهِ وَكَلِمَاتِهِ وَاتَّبِعُوهُ لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ
Nûr-i zâtındır hemân hılkat-i ekvâna sebeb
Dört kitâb şânını i'lân u beyân eyler hep
Senden öğrendi cihân hikmet ile dîn ü edeb
Ey Nebiyyü’l-Arabiyyü’l-Kureşiyyü’l-Medenî
Mislini halk eylemedi Hâlik-ı lem-yezelî
Allah mektebinde okumak...
YanıtlaSilO kadar alıştım ki kerâmetlerine,şaşırmak da doğal oldu artık...Başkasına desem herhalde bana deli der...
"Allah mektebinde okumak" İlk defa Kendilerinden duyduğum müthiş bir tabir! Biraz ònce evliyâullah'ın sadırdan dökülen yazıları için aklından geçir bu tabiri...Yani niye şaşırıyorsun bu güzel kelâmlara onlar Allah mektebinde okumuşlar de içinden...Sonra da bu tabir karşına çıksın!
Allah! Allah!
Gerçek alimlerde Peygamber varisleri olduğuna göre...
Allah mektebinde okumak,gönül gözüyle okuyup yazmak....
Sübhânallah!