Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :
Sûre-i Fetih'de Cenâb-ı Hakk, "اَشِدَّٓاءُ عَلَى الْكُفَّارِ eşiddâu ale'l-küffâri" diyor yani "mü'minler küffâra karşı şiddetlidir" diyor. Diyor ama bu, meydân-ı harbde, harb meselesinde. Eyyâm-ı sâirede bir mü'min, bir müşrikle konuşsa, yâhud bir kâfirle konuşsa, yâhud bir münkirle konuşsa, yâhud bir ehl-i kitâbla konuşsa, tatlı tatlı sözlerle onu Hakk'a davet etmesi lâzım gelir. Allahu Teâlâ Kur`ân'da, esteîzübillah, "اُدْعُ اِلٰى سَب۪يلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ üd'u ilâ sebîli rabbike bi'l-hikmeti ve'l-mev'ızeti'l-haseneti ve câdilhüm billeti hiye ahsen" buyuruyor. Garib garib sözlerle, çirkin çirkin kelâmlarla, kalbi incitici, kalbi yıkıcı sözlerle Hakk'a davet edilmez. Tatlı sözle, güler yüzle, veciz kelâmla, insanları ikna ede ede, sevdire sevdire, îmâna davet etmek, Allah'a davet etmek lâzımdır ki bu da sôfîlerin işidir. Zâhidân bu hususda biraz sertdir. Zâhidlerin silâhı elde, sôfîlerin silâhı dilde ve gönüldedir. Sôfîler gönül avcısıdır, adamı çalarlar, haberi bile olmadan adamı çalarlar.
Benim bunda karârım yok ben bunda gitmeğe geldim
Bezirgânem meta'ım çok alana satmağa geldim
Ben gelmedim da'vâ içün benim işim sevi içün
Dost'un evi gönüllerdir gönüller yapmağa geldim
"Sôfîler gönül avcısıdır, adamı çalarlar, haberi bile olmadan adamı çalarlar."
YanıtlaSilGönül avcısı hocam benim...