Sayfalar

6 Nisan 2021 Salı

Cenâb-ı Hakk Niçin "Bana Hamd Edin" Dememişdir?

Bilmem hiç dikkatinizi çekdi mi, hamd Kur`ân-ı Kerîm'in pek çok yerinde geçer ama Cenâb-ı Hakk hiç bir yerde hamdi emretmez yani "Bana hamd edin" demez. Halbuki pek çok yerde "bana şükredin", "beni zikredin", "bana ibâdet edin" buyurmuşdur. Acaba bunun hikmeti nedir?

Yine dikkat etdiyseniz, Sûre-i Fâtiha'nın başındaki âyet-i celîlede geçen ve her müslümanın her gün defalarca tekrarladığı "elhamdülillah" cümlesi de "Ben Allah'a hamd ederim" ma'nâsına gelmez. Ne ma'nâya geldiğini öğrenmek isteyenler, bir zahmet, önceki yazılarımıza bakıversinler.

Hamdin emir sîgasıyla gelmemesinin hikmeti şudur ki, hiç bir kul Allah'a lâyık olan hamdi yapamaz, buna kimsenin gücü yetmez. Eğer Allah kendisine hamd edilmesini emretmiş olsaydı, herkes günahkâr ve mesûl olmuş olurdu. Nitekim mahlûkâtın en yücesi, Allah'a en yakın, Allah'ı en iyi bilen, Allah'ın en sevgili kulu, Resûl-i Ekrem Efendimiz, bir münâcâtında "Sübhâneke mâ abednâke hakka ibâdetike yâ  ma'bûd, sübhâneke mâ arefnâke hakka marifetie yâ ma'rûf" buyurmuşdur. Yani "Yâ Rabbi, sen her türlü noksanlıkdan münezzehsin, biz sana lâyıkıyla ibâdet edemedik, seni hakkıyla bilemedik" demişdir. Peygamber peygamberken böyle söylerse, bize ne düşer acabâ?

Öyleyse "elhamdülillah" demek, hamdi Allah'a izâfe etmek, Allah'a tahsîs etmek demekdir. Nitekim "elhamdülillah" cümlesindeki "lâm" harfi de buna işâretdir. Arapçada yerine göre temlik, yerine göre liyâkat ve istihkak, yerine göre ihtisas, yerine göre istîlâ ve isti'lâ ma'nâsına gelen "lâm" harfi, "elhamdülillah" cümlesine öyle bir denk düşmüşdür ki, bu da Kur`ân-ı Kerîm'in i'câzındandır. Zîrâ bu kadar geniş ma'nâları kısacık bir cümleye sıkıştırmak ancak kudreti sonsuz olan Allah'ın yapabileceği bir işdir.

Mevc urdu çün deryâ-yı cûd
Kıldı bize feyz-i vücûd
Fazl u 'atâsıdır sücûd
Elhamdülillahi'l-kerîm

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder