Sayfalar

10 Nisan 2021 Cumartesi

Hazret-i Mevlânâ'nın Fâtiha Kırâati

Hazret-i Mevlânâ'nın, her gece uzun uzun teheccüd namazı kıldığı malûm. Bir kış gecesinde yine böyle uzun uzun namaz kılarken, hanımı uyanmış, O'nun okuyuşuna kulak kabartmış ve Sûre-i Fâtiha'yı ne kadar ağır ağır okuduğunu duyunca şaşırmış, hayret etmiş. Hazret-i Mevlânâ, başkalarının okuyuşuna göre belki on kat daha ağır okuyor, üstelik de okurken gözlerinden yaşlar boşanıyormuş. Öyle ki, gözlerinden dökülen yaşların şıpır şıpır sesleri duyuluyormuş. Hazret namazdan fâriğ olunca, hanımı dayanamamış ve demiş ki, "Efendim, hayretler içindeyim. Biz bîçârelerin bütün ümîdi sen iken, eğer sen böyle olursan, vay olsun bize, bizim hâlimiz nice olur? Bu kadar ağlamalar, sızlamalar niye?" diye sormuş. Hazret-i Mevlânâ buyurmuşlar ki, "Vallahi bu gördüklerin Allah Azze ve Celle'nin yüceliğine ve büyüklüğüne nisbetle hiç mesâbesindendir. Ben, 'Ey Kerîm-i Mutlak! Benim kudretim bu kadardır, beni mazûr gör', diyerek O'ndan özür diliyor, O'na yalvarıyorum. Nitekim Peygamberimiz, "لِيَغْفِرَ لَكَ اللّٰهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِكَ وَمَا تَاَخَّرَ li yağfirelekallahu mâ tekaddeme min zenbike vemâ teahhar" âyetine rağmen, "Ben şükreden bir kul olmayayım mı?" buyurmuşlardı.

Kanı bir 'aşk ehli kardaş kanı bir derd ehli yâr 
Bağrı başlı gözü yaşlı kanı bir dostun anar
Kanı bir kavlinde sâdık kanı bir Hakk derdlisi 
Kanı bir âh eyledikçe sînesinden od çıkar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder