Sayfalar

23 Nisan 2021 Cuma

Ramazan Oburları

Malûm ya, Ramazân-ı Şerîf oruç ayıdır yani nefs ile mücâdele ayıdır, açlığa susuzluğa tahammül ederek, nefsi dizginleme, nefsi ıslâh etme ayıdır. Yine Ramazân-ı Şerîf, Kur`ân ayıdır, zikrullah ayıdır, namaz ayıdır, Kur`ân ile, zikrullah ile, terâvih namazları ile Hakk'a yaklaşma ayıdır. Bu böyle olduğu hâlde, nedense bizim müslümanlar öteden beri Ramazân-ı Şerîf geldi mi hemen çarşılara pazarlara akın ediyorlar, iftarda ne yesek, sahurda ne yesek derdine düşüyorlar. Ramazanda her zamankinden daha az yemek içmek gerekirken, tam aksine sanki kıtlıkdan çıkmış gibi yemeye içmeye saldırıyorlar, sâir zamanda yediklerinden daha fazla yiyorlar, daha fazla içiyorlar.

Üstelik bu âdet yeni de değil. Meselâ vaktiyle Fransa'ya elçi olarak gönderilen bir zâtın hazırlatdığı iftar sofrasını gören Fransızlar, hayretler içinde kalmışlar, "Eğer bu adamlar bu yemeklerin hepsini yiyeceklerse çatlayacakları muhakkakdır" demişler. Sonra sofranın silip süpürüldüğünü ve kimseye de bir şey olmadığını görünce hayretleri daha da artmış.

Bir devrin kuvvetli kalemlerinden Refi Cevad Ulunay, öteden beri cârî olan bu acâib âdeti bakın nasıl anlatıyor :
Ramazanda akşam yemekleri çok çeşitlidir. Sofrada her davetli için iki türlü zeytin, iki türlü peynir, ekseriyâ hünnap, vişne, çilek reçelleri, bir bardak şerbet ve kandil çöreği, yağlı simitlerle pide bulunurdu. Yemek olarak mutlakâ iki türlü çorba, enderûn yumurtası, iki türlü et, sebze, çörek, tatlı, elmâsiye ve meyve vardı. Bu kadar yemek nasıl yenilirdi, ona hâlâ şaşarım. Memleket uzun süre perhize yattığı için midemiz mi büzüldü ne oldu, bilmiyorum.

Halbuki oruç, maddî manevî bir arınmadır. Orucun yalnız maddî kısmı bile çok mühimdir. Nitekim pek çok kimse büyük paralar harcayarak özel hekimlere yâhud da diyetisyenlere mürâcaat ediyorlar ve onların tavsiyeleriyle oruca benzer perhizler yapıyorlar, detoks adı verilen arınma kürleri uyguluyorlar. Demek ki oruçdan istifâde etmek isteyenler, muhakkak az yiyerek az içerek oruç tutmalıdırlar. 

Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri de bu husûsda şöyle buyururlardı :

Ramazan diye yemeye içmeye yüklenip de karnını fazla şişirme sakın. Ramazanın zevkine varmak istiyorsan az ye. Yemeyi içmeyi azaltırsan hem maddî hem manevî sıhhate kavuşursun, hem bedenin rahat eder hem de rûhun.

 Bulan açlıkda bulmuşdur fenâdan devlet-i fakrı
Duyan açlıkda duymuşdur rumûz-ı sırr-ı Sübhân'ı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder