İmam-ı Ali Kerremallahu Vecheh Hazretlerinin Emsalsiz Vasıfları

Hazret-i İmâm-ı Ali kerremallahu vecheh Efendimizin öyle vasıfları vardır ki, bunlar yalnız ona mahsûsdur, ashâb-ı kirâmdan başka hiç kimse bu fazîletlere nâil olamamışdır. Şöyle ki,

• Kabe-i Muazzama'nın içinde doğan yegâne insan O'dur.

• Çocuklardan ilk îmân eden O'dur.

• Çocukken müslüman olması hasebiyle, islâmından evvel hiç günâhı olmayan yegâne sahabî de O'dur. Dikkat ederseniz ashâb-ı kirâm için yalnız "radıyallahu anh" tabiri kullanılırken, Hazret-i İmâm'ın adı anıldığında "radıyallahu anh"dan başka bir de "kerremallahu vecheh" tabiri kullanılır. İşte bu tabirin hikmeti budur.

• Resûlullah İmâm-ı Ali'yi küçük yaşda himâyesine almış, kendi evinde evlâdı gibi büyütmüş, terbiyesiyle bizzat alâkadar olmuşdur. Başka hiç kimse böyle bir mazhariyyete nâil olmamışdır. 

• İmâm-ı Ali Âl-i Abâ'dandır ve Ehl-i Beyt-i Mustafâ'dandır.

• Kabetullah'daki putları O kırmışdır.

• Kahramanlığı, cesâreti, cengâverliği, korkusuzluğu düşmanları tarafından dahi takdir edilmişdir, girdiği her mübârezeden gâlib çıkmışdır. Bunun için kendisine esedullah yani Allah'ın Arslanı denilmişdir. Lakablarından biri de Haydar-ı Kerrâr'dır. Bu da ona cesâreti ve kahramnlığı sebebiyle verilmişdir.

• Peygamberimizin yegâne vasîsi de O'dur. Efendimiz şahsî işlerini deruhde etmek üzere O'na yetki vermişdir. 

• İmâm-ı Ali Resûlullah'ın sırdaşıdır. Efendimiz hiç kimseye söylemediği sırları O'na vermişdir.

• Peygamberimizin zürriyeti O'ndan gelmişdir. Bugüne kadar gelmiş olan ve kıyâmete kadar gelecek olan ne kadar seyyid ve şerîf varsa hepsi de O'nun sulbündendir.

• İmâm-ı Ali, Resûl-i Ekrem Efendimizin pek çok iltifâtına mazhar olmuşdur. Hiç bir sahabî onun kadar büyük iltifatlara nâil olmamışdır.

• Bütün velîler O'nu önder kabûl ederler. Bütün manevî silsileler O'na ulaşır. O'na "şâh-ı evliyâ" veya "şâh-ı velâyet" denilmesinin hikmeti de budur.

Hazret-i İmâm'ın daha pek çok emsâlsiz vasıfları vardır. Belâgatiyle, sehâvetiyle, keremiyle, zühdüyle, tevâzuuyla, âlîcenâblığıyla, yiğitliğiyle, nüktedânlığıyla emsâlsiz olduğu gibi ilmiyle ve irfânıyla da emsâlsizdir O. 

Sensin ol Şîr-i Hudâ kim dîn-i pâk-i Ahmed'i

Eyledi bâzû-yı zûrunla müeyyed Kibiryâ

Şânını tebcîl içün 'arş üzre yazmışdır Hudâ

Eyyedallahu Te'âlâ Ahmeden bi'l-Murtazâ

Nâm-ı pâkin bî-gümân ser-nâme-i dîvân-ı Hakk

Zât-ı pâkin mazhar-ı zâtı Hudâ'dır bî-riyâ