Sayfalar

7 Mayıs 2025 Çarşamba

Elâ Ey Bülbül-i Dil Bâğ-ı Vahdetden Haber Söyle


NUTK-İ ŞERÎF

Elâ ey bülbül-i dil bâğ-ı vahdetden haber söyle
Yeter bu 'âlem-i mik içre kesretden haber söyle

Nice bir rûze-dâr-ı mâsivâ-yı Yâr olam böyle
Cemâlin göster anın 'ıyd-ı vuslatdan haber söyle

Murâdım ka'be-i vaslında kurbân olmadır anın
Döküp hûn-i ciğer bir dem şehâdetden haber söyle

Diyâr-ı gurbete düşdüm vatandan dûr olup âhir
Ezelki 'âlemi bildir velâyetden haber söyle

Dilâ nûş eyledinse zemzem-i vaslın o cânânın
Demâdem mevc uran şol feyz-i hikmetden haber söyle

Eğer bildinse bu Kâf-ı vücûd içre nedir 'Ankâ
O bezme irdin ise 'ıyş u 'ışretden haber söyle

Dilinde tutma tûtî-vâr 'irfân sükkerin cânâ
Mezâk-ı ma'rifet câm-ı hakîkatden haber söyle

Derûnum gamla peymâne-veş leb-ber-leb olmuşdur
Yeter râzın nihân it gizli sohbetden haber söyle 

Nesîm-i rahmet-i Hakk açdı mı gülzâr-ı ma'nâyı
Kerem kıl gel 'inâyetden her âyetden haber söyle

Ana 'âşık olanlar ravza-i cennâtı neylerler
Ko vasf-ı gayrı gel sırr-ı hüviyyetden haber söyle

Benim şol kimiyâ-yı 'aşka kâbil mi 'aceb gönlüm
Bu fakr u fâkadan kurtar o devletden haber söyle

Harîm-i Yâr'a çokdan arzu eder dil ü cânım
Bu yolda rehnümâ olgıl ziyâretden haber söyle

Dilimde çaşni yokdur mezâk-ı telh-i firkatle
Şekerler sun dehânından o lezzetden haber söyle

Eğer gördünse cânânın cemâlin âşikâre sen
'Iyân bildir yeter ey dil rivâyetden haber söyle

'Azâb-ı mâsivâya mübtelâyem tâ-be-key böyle
Vücûdum hâlis altun eyle rahmetden haber söyle

Kulağım hâlîdir sayt u sadâ-yı zühd ü takvâdan
Bana şol "küntü kenz"i aç muhabbetden haber söyle

Benim nefsimle cengim vâ'izâ besdir yeter sen de
Dilîr ol sözde gavgâ-i kıyâmetden haber söyle

Yeter ey Hakk'a mahrem Hakkı'yı sevdâya saldın sen
Bugün keşf eyle râzı sırr-ı Hazret'den haber söyle

İsmâil Hakkı Bursevî
Kaddesallahu Sırrahu'l-Âlî

2 yorum:

  1. "Biz bülbül-i muhrik-dem-i gülzâr-ı firâkız
    Âteş kesilir geçse sabâ gülşenimizden"

    YanıtlaSil
  2. "Sırr‐ı Hakk'ı nicesi fâş eyleyem ben ey sikât
    K'anı ancak remz ile etmiş beyân ehl‐i nikât
    Her ne denlü âşikâr etsem hafâsın artırır
    Ol 'ayân iken anı örter delâil beyyinât
    Anı tevhîd eylemez illâ ki şirk ehli eder
    Vahdet‐i Hakk'ı duyanın dili lâldir aklı mât
    Her ne kim fevka'l‐ulâ tahte's‐serâda var durur
    Zât‐ı vâhiddir velî göründü nice bin sıfat
    Zâtı birdir lîk evsâfına gâyet yok durur
    Gör bu fânûsu ki anın şem'i oldu nûr‐i zât
    Zâhir ü bâtın kamusu bir fenerdir gayri yok
    Şem'i insân oldu fânûsu cemî' mümkinât
    Ey Niyâzî âdem oldu çün cihânın şu'lesi
    Bahş olur âdem deminden 'âleme rûhu'l-hayât"

    YanıtlaSil