Malûm ya şark edebiyâtı mazmûnlar üzerine kuruludur. Aşka dâir mazmûnlar da, şiirde en büyük yeri işgâl eder. Bu mazmûnlar bilinmezse, şiirden bir şey anlamak kâbil olmaz. Hattâ büsbütün yanlış anlaşılır şiir.
Şimdi size bir misâl vereceğim. Aşağıdaki kelimelerin hepsi de şiirde sevgili için kullanılır :
بُت büt
سرْو serv
ماه mâh
گُل gül
غُنچه gonca
صَنَم sanem
کَعْبه ka'be
خورشید hurşîd
شمع şem'
آهو âhû
جان cân
ستاره sitâre
نگار nigâr
ﺩﻝﺁﺭﺍ dilârâ
Sevgiliye dâir mazmûnlardan belki de en zarîfi "dil-ârâm"dır. Dil gönül manâsına, ârâm ise huzûr, karâr, rahat manâsına gelir. "Gönül ancak sevgili ile râhat bulur" manâsına, sevgiliye "dil-ârâm" demişlerdir.
“Mecma’ul- Bahreyn”...
YanıtlaSilSôfîlerin dilini de herkes anlasaydı sırlı ve eşsiz olmazdı kaleme döktükleri
YanıtlaSil.Zâten dil içinde dil kullanıyorlar.Ma'nâ içinde ma'nâ...
"Vellezine amenu eşeddu hubben lillah"
YanıtlaSilAynülkudât Hemadânî Hazretleri(KS),"Kaç değişik makamı geride bıraktığımı,her âlemden bir zübdeyi remiz sûretiyle yazı âlemine getirdiğimi sen ne bileceksin?" der.
YanıtlaSilOl sebep,
Sırr-ı aşkı anlamaz seyr-i hevâ âşıkları...