Haram Yendiği Vakitde Kalb Hastalanır

Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri Efendi Hazretleri buyurdular ki :

Şerîat ulemâsının beyânına göre, bir adam bir şey çalsa, birine ikrâm etse, o ikrâm olunan zâta o nimet helâldir. Çalandır mesûlü. Mesûliyyet ona âiddir. Yani ikrâm olunan yiyebilir. Meselâ hırsızın sofrasına oturup yemek yiyebilir, helâldir kendisine. Ama biliyor ki onu rüşvetden yedi yâhud hırsızlıkdan aldı filan. Şerîatde helâldir. Hakîkatde haram yendiği vakitde, feyz kesilir. Kalb kapanır, kalb hastalanır. Ve ölüme kadar gidebilir. Bildiğimiz ölüm değil. Kalbin ölmesine yani manevî ölüme. Halbuki câiz. Câiz ama işte şerîatden içeri hakîkat, marifet vardır. Feyzi kesiliverir hemen. 

Efendi Hazretleri gene aynı husûsda şöyle buyurdular :

Harâmdan kazanılan mâl, zâhirde tayyib de olsa, güzel de görünse hakîkatde necâsetir. Zâhirde kıvırcık eti alırsın, en güzel eti seçersin, ancak o kıvırcık koyunun eti haramdan kazanıldı ise, hakîkatde o et domuz etinden daha berbatdır. Harâm yiyenler, helâl-harâm ayırd etmeyenler de hakîkatde fâre ve domuz sıfatlıdır. Görmüyor musun, necâseti fâreler ve domuzlar yer. 

www.muzafferozak.com