Sayfalar

6 Aralık 2017 Çarşamba

Îmânımızı Tartmak İçin Güzel Bir Ölçü

el-mü’minu fi'l-mescidi ke's-semeki fi'l-mâ
ve'l-munâfiku fi'l-mescidi ke't-tayri fi'l-kafes
Mü'min, mescidde sudaki balık gibidir
Münâfık, mescidde kafesdeki kuş gibidir

Bilmem bu hikmetli sözü daha önce işittiniz mi? Eski câmilerde, mescidlerde çok rastlanan bu hikmetli söz, kendimizi tanımak ve îmânımızı tartmak için pek güzel bir ölçüdür. Bir câmiye, bir mescide girdiğimizde ne hissettiğimizi bir düşünelim...

Herhangi bir câmiye veya mescide girdiğimizde, içimiz ferahlayıp huzûr mu buluyoruz yoksa içimiz daralıyor ve bir an önce çıkıp gitmek mi istiyoruz?

Eğer câmide içimiz ferahlıyor, câmide bulunmakdan ma'nevî bir lezzet alıyor ve çıkmak istemiyorsak îmânımız sağlam demekdir.

Eğer, câmide iken sıkılıyorsak, "hoca namazı amma da uzattı" diyor, "bir an önce bitse de çıkıp gitsek" diyorsak, "hoca hutbeyi amma da uzattı" diyorsak,  aklımız fikrimiz başka yerlerde ise îmân kalbimizde kökleşmemiş, kalbimizde hâlâ nifak var demekdir.

1 yorum:

  1. Dergâhta ol'mak beni ferahlatıyor...
    Dergâhta,Deryanın hak nefesinden gelen nefhayı hissetmek bana huzur veriyor...
    Elhamdülillah!


    YanıtlaSil