Sayfalar

7 Mayıs 2025 Çarşamba

Âferîn Ey Nâzım-ı Tertîb-i İmkân Âferîn


NUTK-İ ŞERÎF

Âferîn ey nâzım-ı tertîb-i imkân âferîn
Bî-lisân ü bî-zamân bî-hadd ü pâyân âferîn
Kıldı hüsn-i pâkini insânda i'lân âferîn
Âferîn ey sâni'-i ten-perver-i cân âferîn
Hâliku'l-eşyâ ilâhü'l-halk u rabbü'l-'âlemîn

Menşe'-i 'ilm ü irâdet ma'den-i hilm ü şühûd
Menba'-i ef'âl ü hikmet hem kıyâm u hem ku'ûd
Hep bütün mahlûk u mevcûd bî-riyâ eyler sücûd
Mübdi'-i âsâr-ı kudret 'akd-pey-vend-i vücûd
Zâbit-ı erkân-ı fıtrat nakşibend-i mâ u tîn

Bu hayât-ı fânîye her aldanan olmuş behîm
'Ârife eşyâyı hâdim bilmeyen kalmış nedîm
Bu fenâya aldanan görmez mi kim her şey 'adîm
Ey semûm-i satvetin te'sîri nîrân-ı cahîm
V'ey sehâb-ı rahmetin sîr-âbı firdevs-i berîn

Dâhil-i nâr-ı cahîmdir tâbi'-i nefs ü hevâ
'Abd-i mahz-ı 'ârifân olmaz esîr-i mâsivâ
Oldular bunlar likâullâha mutlak âşinâ
Kudretin gülzârına bir sebze sidrü'l-müntehâ
Hikmetin şem'ine bir pervâne Cibrîl-i Emîn

Her olan olmuş ezelden olmadan kevn ü mekân
Bu zuhûrât ân-ı dâimdir ne varsa ins ü cân
Eylemiş îcâd sun'un bî-misâl ü bî-nişân
Sun'un eyvânında bir kandîldir nüh âsümân
San'atın dibâcesinden bir varak rûy-ı zemîn

Ehl-i gaflet nâma düşmüş de hem olmuş nâm-cûy
Kimi vehminden halâs ister olur evhâm-cûy
Kimi meyhâne kimi puthâne kimi câm-cûy
Dergeh-i ta'zîm ü tekrîminde 'âlem kâm-cûy
Harmen-i ihsân u eltâfında âdem hûşe-çîn

Feyz-i lutf-ı rahmetin 'âşıklara nutk u beyân
Nûr-ı zât-ı vahdetin 'âriflere olmuş 'ayân
Oldu erbâb-ı dile gâhi 'ayân gâhi nihân
Arsa-i idrâk-i fevz ü re'fetin dârü'l-emân
Rişte-i ümmîd-i feyz-i rahmetin hablü'l-metîn

Gösterir sırr-ı hayâtın gâh rebî' ü gâh harîf
Tâbi'i çokdur bunun evhâma düşmüş her herîf
Kurtulan lutfunla olmuş iki 'âlemde şerîf
Hâkden her zerre te'yîdinle bir cism-i latîf
Âbdan her katre tevfîkinle bir dürr-i semîn

Her sözü bu 'âleme 'ayn-ı hayâtdır kâmilin
Ma'rifetden gayrı olmaz iştigâli 'âkilin
Başka yokdur kapu bir her mün'imin her sâilin
Ol 'amîmü'l-feyz-mün'imsin ki feyz-i şâmilin
Rızk taksîminde kılmaz imtiyâz-ı küfr ü dîn

Vâsi'ât-ı rahmetinden olmamış kimse ba'îd
İki meytin biri kâfir birisi olmuş şehîd
Kimi nâr ister kimi nûr çağırır "hel min mezîd'
Hiç kes cürm ile dergâhından olmaz nâ-ümmîd
Senden ister kâm eğer rüsvâ vü ger halvet-nişîn

'İlm ü 'irfânla münevver olmayan eyler cedel
Zümre-i 'uşşâka bunda her ne vâr oldu güzel
Dâhil-i emn ü emânullâh olmuşlar ezel
Hâdisât-ı ihtilâf-ı devrden görmez halel
Kime kim ma'mûre-i hıfzın olur hısn-ı hasîn

Hüsn-i tevfîkinledir tedbîr-i her idrâk-ı pâk
Feyz-i tedbîrinledir hep âb u âteş bâd u hâk
Hükm-i takdîrinledir ehl-i hüdâ ehl-i helâk
Neş'e-i 'aşkınladır Mecnûn sürûdu sûz-nâk
Pertev-i hüsnünledir Leylî cemâli nâzenîn

'Ârife eşyâda Hakk'dan gayrı yokdur müncelî
Keşfeder bu sırrı sevdâ-yı Muhammed'le Alî
Sünnî şi'îlik Kemâlî kalmadı bende belî
Tâ'atın eyler Fuzûlî tâkat oldukça velî
Hırs ile ne ravza-i rıdvân diler ne hûr-ı 'ıyn

Kıyl u kâl-i mantık-ı Yunan sadâ-yı nefsdir
İktisâb-ı şöhret ü ad san riyâ-yı nefsdir
Kabrine dikdirdiğin nişân hatâ-yı nefsdir
Hûr-ı 'ıyn ü ravza-i rıdvân hevâ-yı nefsdir
Nefsden geçmişdir ol senden rızâ ister hemîn

Fûzûlî'nin gazeli üzerine Osman Kemâlî Efendi'nin tahmîsidir.

1 yorum:

  1. "Âlemin n’olduğun eylesem i’lân
    Ni‘meti mihnetdir her şeyi yalan
    Bu yerde her şeyi eylesem kurbân
    Hançer-i nefretle yüzsem ağlasam"

    YanıtlaSil